8 Eylül 2009

Tut Elimi Akçay!





























Enteresan bir şekilde tanıştım Akçay'la. Hayatımda kendimi en yalnız hissettiğim zamanların birinde kucaklamıştı beni. Üstelik kendim için de gitmemiştim. Sadece bir tesadüftü tanışmamız. Kadere inanmak gerekirmiş demek.
Kışın; tuhaf bir şekilde Akçay'ın soğuğu insanın içini ısıtır. Montunuzu, berenizi, eldiveninizi kuşanırsınız sabah dışarı çıkarken. Ama o güneşi gördüğünüzde birden içiniz sıcacık bir hisle dolar. Sanki o kadar acıyı, sıkıntıyı çekmemiş gibi hissedersiniz bir anda. Sanki size birileri acımış ya da halinizden anlamış gibi davranıyordur. Öğleye doğru güneş iyice formuna girer. Üstünüzdekileri birer birer çıkarırsınız. Artık güneş dosttan ziyade kaprisli bir kızmış gibi terletir sizi. Akşamüstü gene dostluğunu gösterir. "Üşüme giy üstünü" dercesine soğutur havayı ve gene sarılırsınız o yünlü giysilerinize. Geceleri yürürken bomboş sokaklarda; kulağınızda en can yakan sözlere sahip şarkılarınız, elleriniz cebinizde hayatınızın geride kalan yıllarını sorgularken sürekli "bundan sonra ne olacak?" diye düşünürsünüz. Belki de ilk defa yalnızlık bu kadar hoşunuza gitmiştir.
Dedim ya kadere inanmak gerekirmiş diye. İnsanın başına aynı şey iki kere gelir de, hayat sizi aynı yere iki kere göndermez mi... Beni göndermişti işte. Aynı eski duygular, aynı eski yalnızlık hissi, aynı eski Akçay. Yine ben geldim gördün mü; eski dostun...
Akçay'ı hep kışın yaşamıştım, peki acaba en sevdiğim mevsimin en sevdiğim ayında nasıldı Akçay bunu çok merak ediyordum. Bu sefer kendi sebeplerim için gittim. Her zamankinden çok daha güzel geldi. Pırıl pırıl havada sahilde yürürken ellerinizi açıp parmaklarınızın arasından esen rüzgarı hissetmek, güneşin; geriye dönüp baktığınızda o zor günlerde nasıl bir dost gibi davrandığını hatırlamak, Eylül ayında yaprakların etrafta uçuştuğunu görmenin melankolisini hissetmeden sokaklarda yürümek şu aralar ihtiyacım olan şeymiş meğer.
Sen bana hep bir dost gibi davrandın Akçay, söz veriyorum seni hayatım boyunca seveceğim, sen yeter ki elimden tutmaya devam et...

2 yorum:

  1. Kanka benden bu kadar detaylı bahsetmen en güsel :)

    YanıtlaSil
  2. "Söz çoğaldıkça anlamsızlaştığında ve sustuklarında yazdı. Şimdi en sevdiğim mevsimin en sevdiğim ayında susmak daha anlamsız.."

    YanıtlaSil