21 Eylül 2009

Bu ısrar niye, NEDEN BU ÇABA MÜUZ?

İşte size Chinese Democracy'den sonra son zamanların en çok tartışılacak albümü; Muse - The Resistance! Lütfen önce şurayı okuyunuz;
http://www.pasifagresif.com/2009/09/muse-the-resistance/

Şimdi önce bu albümle ilgili son birkaç gündür yaşadığım olayları anlatmak istiyorum; hakkımda müzikten anlamadığıma dair dedikodular dönmüş hatta ve hatta buna ithafen adıma "hiçbirşeyibeğenmeyenadam.blogspot.com" şeklinde bir blog bile açılmak istenmiş. Bu beni "tedmosbyisajerk.com" dan daha fazla yaralayabilirdi. Neyse ki araya şeker bayramı girdi ve ben şeker gibi bir insanım, o arkadaşları da uzun zamandır tanıdığım için tatlı dille bir şekilde çözüm yoluna gittik (en azından ben öyle umuyorum).

Albümü bana öyle bir gazladılar ki; herhalde müziği topluca bırakıcaz da hep beraber heykele, çanağa çömleğe giricez dedim (Bizim arka bahçedeki toprak da killi, valla güzel yürürdüm oradan diye içimden keyifli keyifli gülmedim değil). Şimdi başladım dinlemeye bir yandan da bekliyorum bir şarkı gelsin de beni vursun. Şöyle bir baktım ki 5. şarkıya gelmişiz, albüm mır mır gidiyor. "Bu nasıl iş lan, AKP desteği ile mi çıktı bu albüm?" diye bir an düşündüm. Şakşakçı çok, vaat çok ama icraat yok. Neyse bitirdim albümü; 1 gün ara verdim bir kez daha dinlemek için. Bu arada başta Deniz Can arkadaşımla da konuşuyoruz; "Canım bu albümün 1 numara büyüğü yok mu, bu beni belden biraz sıktı da?" diye didikliyorum kardeşimi. D.C.K. da sürekli albüme bir şans daha vermemi, albüm dinledikçe belden çok fazla olmasa da bacaklardan esneyeceğini söyleyip durdu. "Seni mi kırıcam Deniz Can Karaca!" dedim ve bir kez daha dinledim. Sonuç gene aynı oldu benim için.























Sen çal Barış Abi'den enstrümanı sonra kaşırsın tabii o kafayı kerkenez!


Bence, albüm kötü değil kesinlikle ama bana o kadar da abartılacak bir albüm gibi gelmedi. Hatta ben Deniz Can'a birçok konuda katılıyorum. Albümde ortak dilde "catchy" bizim köyde "keçi" diye tabir ettiğimiz, ilk dinleyişte vuran ve alıp götüren şarkı yok benim için. Ha beğendiğim şarkıları da sayıyim ama; Resistance, Guiding Light, MK Ultra, I belong to you a.k.a. mon suvar bebişim. Senfonik olayları zaten sevmem, DT yaptı zamanında sevmedim, PoS da yaptı yediremediler, Muse öpse gene yemem. Ama ben Muse albümü dinlerken kendimi yerden yere vurmak isterim. Bana tekme tokat girsin isterim. Taksimde elin adamı çalsın daha doğrusu çalamasın da ben güliyim isterim. Bana zor anlar yaşatsın. Albümü dinleyince canım sıkılsın. Benim perim bu işi yapsın. Ben buna razıyım. Ben istemiyorum ki progresif ilerleme, müziksel ereksiyon, albümsel genişleme falan. Bugün yarın The Resistance: 2015 Then and Back Again diye albümle gelmesin bana ya...

Son söz; albüm keyifle dinlenir, ama bence epik bir albüm değil, yıkım albüm hiç değil ama böyle giderse bence Muse bu kafayla DT; The Falldown durumuna da gelebilir. Benden söylemesi...

PS: O iş konuşulur Deniz CAN! KONUŞULUR!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder